SENİ BANA SORSUNLAR!..
Yakmadan son resmine uzun uzun bakarken;
Mektuplar kilitlenmiş zindanlarda dursunlar; Alevler küllerinden can bedenden bıkarken; Kirpiğime, yaşımı seni bana sorsunlar; Mektuplar kilitlenmiş zindanlarda dursunlar; Peşimden geziyorken umutların katili; Vuslatımı bir nikâh masasında vursunlar; Kan kızıla boyanmış yarınların hayali; Duvarlara, başımı seni bana sorsunlar; Vuslatımı bir nikâh masasında vursunlar… Beklemeye tahammül söyle nereye kadar; Dil yarası bu yara, sitemlerle sarsınlar; Takvimdeki yapraklar tükenir azar azar; Zehirlere, aşımı seni bana sorsunlar… Dil yarası bu yara, sitemlerle sarsınlar… Geçmeyen yürek sızım ey benim hayırsızım; Emir ver dudakların cehennemi kursunlar; Mektuplarda isyankâr, resimlerde arsızım; Baharlara, kışımı, seni bana sorsunlar… Emir ver dudakların cehennemi kursunlar… Hükmünü, yitirdiğim bekleyişin matemi; Mademki sarmayacak, kollarımı kırsınlar; Bu akşam gözyaşlarım safi ızdırap demi; Mezarıma, taşımı seni bana sorsunlar; Mademki sarmayacak, kollarımı kırsınlar… Ali ALTINLI – 24/10/2013 Saat: 14:37 |