İstanbul'u martılara emanet ettim de geldim
İstanbulu martılara emanet ettim de geldim
yüreğim bir hayli yorgundur o yüzden kehribar sonbahara terk ettim dünümü bu günümü sırtıma sardım da geldim ardımda İstanbul kaldı ben gittim ben gittim İstanbul seslendin dön bana geri şehrimin sokakları beyaz kesecek bu kış bensiz zemheri öpecekmiş gözlerinden ve buz tutacak dudaklarından dökülen duaları Kanlıca da yoğurt niyetine karları kaşıklayacak yalnızlığım ve ben gurbette soluğum üşüyecek içime çekerken seni içime çekerken İstanbul üşüyecek düşlerimde bak sensiz anılarım anlamsız kaldı şiirlerde yalnızlık yüreğimde açacak güzü kırlangıç soğukları zemheri doğuracak ve ben özleyeceğim martı yalnızlığımı ve İstanbul doğuracak üşüyen yalnızlığım üşüyen yalnızlığıma sen doğacaksın istanbul haydi beni götür İstanbul’a ey aşk yada sen gel istanbul gibi yanıma kim bilir belki sevebilirim istanbul gibi seni ve yedi tepeli ayaz yıkamış istanbul gibi bak öyle bak ki istanbul kıskansın seni ve her sabah aşk doğsun yedi tepeli şehrimden mahmudiye düzkaya |
Büyürsün büyürsün gözümde.
Seni severdim eski halinle .
Tebrik ederim saygılarımla.