Uzat Yüreğime ElleriniTut ellerimi aşk Uzak bir yolculuğa çıkalım birlikte Çok uzaktaki bir ağaç altında Bir kahve molası verelim Genleşen günlerin mezarlıklarından geçelim Dudağımızdaki korkulu türkülerle Tamamlanmayı bekleyen şiirlerle ısınalım Aşkın şirazeli yollarından kesişerek Dökülelim bir menzilde birbirimizin yüreğine Karışalım tutkulu bir öpüşmeyle Mutluluğun en son demine. Çok uzaklarda kendi koyunu arayan gemiler Gözlerime sokulan güneşin ışıkları ürkek Kalbim aşka çarpıyor Ben aşınmış kayalara Yüreğime çöreklenmiş bir sevda Ve ben yokluğunun alabora olmuş Hüzzamlı kıyılarındayım. Ne çok oldu bir bilsen ‘Üşüyor musun yârim’? diye sormayalı Dingin ellerinin güvertelerinde Uzakları izlemeyeli Yarını ateşlere atmış balıkçılar Dünden kalan ışıkları süpürüyor Eski bir zaman kösteğinde ben Zencefil kokulu baharları bekliyorum Gel yar, Uzat yüreğime ellerini Sensizken çok üşüyorum… Selahattin Yetgin |