Eskimiş Resimlerde Aşk ÜşüyorDilinin o kıskanç yelesine tutunup Bir düşün sıcacık yatağında Seninle olmak vardı şimdi Korkularla harmanlanmış vakitleri Dizlerine yatırıp sevmek vardı Madımak yangınların uzak köylerinde Sızının kekre duvarlarına ayaz çökmüş Yorgun gölgelerin kucaklaşması odada Otobüsler tıklım tıklım özlemleri taşıyor Her nefeste yaşanası onca coşku var Unutulmuş girdaplar dönerken yüreklerde Gün dönüyor, yalnız bir çığlık oluyor an İnsanlar hoyrat saatler sağıyor gökyüzünden İki gölge birbirine sokulmuş, vakit sonbahar Merhabanın kaygılı ruletini çeviriyorlar aşkla Sevincin çıplak yatağında çarşaf üşüyor Kargaşalı bir yaşamın aşınmış tuşlarında aşk Adam inadına aşka sevdalı, kadın adama Yanıyor özlemli tenleri, tutuşuyor hayaller Kavruk bir düşünüşün tahta sedirinde Aşk ve özlemin hazin öyküsünü yazıyor. En büyük düşünüşlerin an tepesindeyim Avuçlarımda yalnız bir kelebek kelepçesi Ruhumda geçmişimden kalma bir huzur Sevinçler topluyor oyunlara aç çocuklar Gözlerinde coşkulu bir muştu Yüreklerinde bayramlık buhur Eskimiş resimleri aşkın nicedir Yar özlemin hazin yolcusu Gönlünde asi bir kahır Ne çok aşığım sevdaya oysa Ne fark aradım onda, ne sabır Sevda dedikleri şey Yoklukla harmanlanan bir mahur Selahattin YETGİN |