26
Yorum
42
Beğeni
4,8
Puan
3882
Okunma
Yemin olsun, hüznümü içirmedim geceye
Bir rastlantı sadece bahtımızın karası
Dipsiz kuyu misali dönüştü bilmeceye
Tarif edilemedi ölümle aşk arası
Yemin olsun, hüznümü içirmedim geceye
Bir söz düştü siyaha, saçlarından dem vurdu
Anlattı, mısra mısra dökülen tellerini
Bir densiz suâl etti, suçlarından dem vurdu
Aşk gözünü bağladı, kelepçe ellerini
Bir söz düştü siyaha, saçlarından dem vurdu
Sığınılacak liman, kolların olduğunda
Yağmur şemsten bir damla, fırtına melteme eş
Sen bağrımda uyurken, yıldızlar solduğunda
Güneşe düşman oldum; doğan gün mateme eş
Sığınılacak liman, kolların olduğunda
Ne gündüze yâr oldum, ne geceyi yâr bildim
İsmini, firar eden nefesimden sakladım
Çehrenden ilham alan her heceyi ar bildim
Dilime, gözlerini anmayı yasakladım
Ne gündüze yâr oldum, ne geceyi yâr bildim
En başından öğrendim yaprağın türküsünü
Şehrin gürültüsünü, bir daha heceledim
Unutabilmek için toprağın korkusunu
Bir bebek kundağının içinde geceledim
En başından öğrendim yaprağın türküsünü
Karanlığın yıldızı! Kör yazgımın ışığı!
Şafakla tanışmadan gitmenin tam sırası
Ben ömrümün hırsızı, imkansızın aşığı
Ecel beni almadan bitmenin tam sırası
Karanlığın yıldızı! Kör yazgımın ışığı!
Betül Yüksel
Ekim 2013 / Ataşehir
Şiirime can olan, nefes olan, taçlandıran bu muhteşem yorum için Olgun Onur Abim’e teşekkür ederim. Sesine, vaktine, emeğine sağlık Abim...
5.0
93% (39)
4.0
2% (1)
3.0
2% (1)
1.0
2% (1)