Biz ki,
Aynı limanda iki ayrı yelkenli…
Ah sevgimden habersiz sevgili;
Gözlerine değip yüreğime çarpan dalgalar,
Benliğimi alıp, dolduruyor içime senden taneleri…

Senin yaşın yaşlı,
Benim içim.
Dur,
Dokunma, bağlı kalsın o sicim;
Bağlı olsak da,
Ben bu gelgitli denizde,
Gelme ihtimalini sevdim…
Hayalim güçlü,
Sabrım güçsüz bilirsin.
Hep bekledim;
Bir gün güçlü bir dalga vurur,
Seni bana atar dedim…

Tenine çarpıp gelen dalgalar,
Yine sabrımın güçsüzlüğünü tetikledi sevgilim;
Kendini bilmiyor benliğim.
Hadi yükle tüm yükünü omuzlarıma!
Hiç bilinmeyen sevda yörüngelerine,
Kendimizi bilerek gidelim.
Denizin üzerinde koşar adım yürüyelim…

Ey taşıdığım tüm umudu gözlerindeki rüzgâra adadığım yelkenli!
Senim artık ben, sen!
Savur rüzgarını, sil gözümden şu nemi…
Yüzündeki çukurlarda yüzdür yüzümü.
Yemin olsun, attığım her kulaçta bin kez daha seveceğim seni…

Selim Akgün