Ben kabuğun içini gördüm
Bir muharebe meydanı kaldı geride.
Çok can döküldü, çok vah düştü yere. Dönüp de bakmak istemedim kaybettiklerime zira onlar en heybetli kazançlarımdır geride kaldıkları sürece. Yol ayrımlarında, vedalarda ve zorunlu olarak örülen duvarlarda olmak ve kalmak istedim insanca. Menfaatlere ucundan dokununca yüzlerden yüz döküldü onlarca. Ben de isterdim kalem ucunu renkli şiirlere bandırmayı. Ben de isterdim bir buluttan diğer buluta bir rüya geçişiyle atlamayı ancak kendi elleriyle açıyorlar delikleri su kanallarına yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla. Yok yere akacakların, yoka doğru varacakların yolunu kendi ellerimle kestim. Değiştiğini sananların, değişeceğine inandırmaya çalışanların hepsine bağırarak iletin bunu: Rengarenk maskelere Süslü sözlere Çamurlara, amalara, fakatlara ve bahanelere gerek yok! Ben kabuğun içini gördüm. Ben kabuğun içini gördüm. Ben kabuğun içini gördüm… Selim Akgün / 31.8.2024 Balıkesir / Akçay “Bir şiir bırakmadan dönmek olmazdı” |