İMAM ALİ'Yİ SEVEN HER KULŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Uğur Kepekçi
11 Ekim 2013/YENİ MESAJ GAZETESİ Ehl-i Beyt terörü reddeder Dünyayı kan gölüne çevirmeye çalışan küresel aktörler, her fırsatta Müslümanları birbirine kırdırmak için fırsat kollarlar. Ve uyguladıkları ajan faaliyetleriyle de sürekli Sünni Şii kavgasını körüklemeye çalışırlar. Özellikle de İslam dünyasından basına yansıyan bombalama ve terör saldırılarını gizli servisler organize eder ve maalesef Müslümanlara iftira atarlar. Medyanın gücüyle bunlar dünyaya böylece servis edilir. Yeni Mesaj Gazetesinin tertiplediği 7. Ehl-i Beyt Sempozyumunda, ajanların ortaya koyduğu bu korkunç tuzakların da şifleri çözülerek tebliğler halinde sunuldu. Tebliğcilerden Op. Dr. Araştırmacı Yazar Ahmet Hamdi Kepekçi sunduğu tebliğde küresel aktörlerin oyunlarından şu ifadelerle haber verdi: “Yüzyıllar boyu gerek yurdumuzda gerekse yurt dışında çıkartılan iç çatışmalar sürekli körüklenmeye çalışılmıştır. Buna bir iki canlı örnek verelim: “Yaratıcı kaos” doktrini çerçevesinde sürdürülen mezhep çatışmalarında Amerikalılar başrol oynamaktadır. Mayıs-2007 yılında konuşan eski bir Iraklı subayın itirafları dudak uçuklatıyordu. Ajan provokatör şöyle diyordu: “Bir gün Şiilerin yoğun olduğu Azamiye’de bir Şii, ertesi gün Sadr kentinde bir Sünni’yi öldürüyorduk. Bu iş için Amerikalıların kurduğu bir ‘kirli işler ekibi’ var. Söz konusu ekip özellikle kalabalık pazarlarda bombalı araç patlatma konusunda uzman. Amerikan güçlerinin kullandığı en yaygın bombalı araç planı, Iraklılara ait araçlarda arama yapılırken bomba düzeneği yerleştirme şeklinde oluyor. “ Karşılıklı olarak Sünni ve Şiilerin öldürülmesi, cami, türbe veya pazar yerlerinin kitlesel ölümlere yol açacak şekilde bombalanması belli bir doktrin çerçevesinde yürüyor. CIA’nın eski Ortadoğu bölge şefi Robert Baer’in bu konuda söyledikleri hayli ilginç: “Sünni-Şii savaşını tetikleyelim. Biz Amerikalılar niye ölelim ki! Bırakalım (Sünni-Şii) Müslümanlar birbirlerini öldürsünler” Hâlbuki İslam dini terörü her halde reddeder. Ne Kur’an’da ne Peygamberimizin (s.a.a.) hayatında ne de Ehl-i Beyt yolunda şiddeti ve terörü teşvik eden bir işarete dahi rastlayamazsınız. Ehl-i Beyt mensupları, İmam Ali (a.s.) ve 12 masum imamların diğer fertlerinin hayatına bakınca, yapılan zulüm ve işkencelere karşılık olarak sadece kendilerini savunduklarını görürsünüz. İster muhalefette ister iktidarda oldukları hiçbir dönemde şiddet ve teröre başvurmamış, sabrı tercih etmişlerdir. Bu ve benzeri gerçekleri gün ışığına çıkartan, değerli çalışmaların bize ulaşmasında emeği geçen, başta Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza ve diğer değerli tebliğcilere, bu güzel organizasyonu tertipleyen Yeni Mesaj Gazetesine teşekkürlerimizi sunmayı bir borç biliriz.
Savunmada kalmaktır, her saldırıya karşı
Farzı net yaşamaktır, kalbe koymaktır arşı Gerçek Müslüman olmak, barışı savunmaktır İslam’da saldırı yok, çalmasın savaş marşı. Allah’ın ilmi sonsuz, kısıtlayan olmayın Terör fitne fesattır, kökten ölüp solmayın Besmele’siz başlarken, tüm savaş sureleri Savaşta tekbir suçtur, kötü sözle dolmayın. Şeytan önce melekti, Allah’a karşı geldi Daha sonra kovuldu, insan aklını çeldi Lanetlendi sonsuza, sakın ona kanmayın İmam Ali’ye uyun; çünkü O nur’dan geldi. (SAV) Peygamber ve soyu, nur’ dur Allah yolunda İki emanet farzdır, hem sağ hem de solunda Kur’an ayetleri var, yüzlercesi "Ali" der Ali’yi seven her kul, Kur’an taşır kolunda. |
Kaynak:Kur'an-ı Kerim/Bakara Sûresi/Sayfa:7/Cüz:1/39. Ayet: İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. ﴾39﴿وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟ ﴿٣٩﴾
Kaynak: Kur'an-ı Kerim/En'âm Sûresi/Sayfa:149/Cüz:8/Ayet:156-157: Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik" demeyesiniz, yahut, "Eğer bize kitap indirilseydi biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk" demeyesiniz, diye bu Kur'an'ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah'ın âyetlerini yalanlayan ve (insanları) onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir!? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız. ﴾156-157﴿
اَوْ تَقُولُوا لَوْ اَنَّٓا اُنْزِلَ عَلَيْنَا الْكِتَابُ لَكُنَّٓا اَهْدٰى مِنْهُمْۚ فَقَدْ جَٓاءَكُمْ بَيِّنَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌۚ فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَصَدَفَ عَنْهَاۜ سَنَجْزِي الَّذ۪ينَ يَصْدِفُونَ عَنْ اٰيَاتِنَا سُٓوءَ الْعَذَابِ بِمَا كَانُوا يَصْدِفُونَ ﴿١٥٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:119/Cüz:6/67. Ayet (Tebliğ Ayeti):
Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kafirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir. ﴾67﴿ يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّـغْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۜ وَاللّٰهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ ﴿٦٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:107/Cüz:6/3. Ayet (İkmal Ayeti):
Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah'a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. ﴾3﴿حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَـئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٣﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:117/Cüz:6/55. Ayet :
Sizin dostunuz ancak Allah'tır, Resûlüdür ve Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü'minlerdir. ﴾55﴿ نَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ ﴿٥٥﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ A'râf Sûresi /Sayfa:154/Cüz:8/36. Ayet:
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. ﴾36﴿وَالَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ ﴿٣٦﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Bakara Sûresi/Sayfa:32/Cüz: 2/207. Ayet:
İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını kazanmak için kendini feda eder. Allah kullarına çok şefkatlidir. ﴾207﴿وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْر۪ي نَفْسَهُ ابْتِغَٓاءَ مَرْضَاتِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ رَؤُ۫فٌ بِالْعِبَادِ ﴿٢٠٧﴾