milattan kalma bir sızı. . .ağız dolusu küflenmiş sözlerim var sana dair ve kirpiğinden topuğuna dek gizilmiş yutkunmalarım ipimi cennetine arefe gününde çekmeliydin benim merceklerim yeşilinde sallanmalıydı bu kez unutmalıydı tarih saatimin saatinde kaybolduğunu sokak başı çıkışmalıydı yosmalar yol etmeliydi ayak izlerini işte o mahşer günü sıratına takılmışken ayaklarım benim gökyüzüm tam on ikiden ayrılmalıydı senden... dizlerimde milattan kalmış bir sızı ayaklarım sen yönü göstermiyor artık ah ne soğuk buralar bir bilsen bir bilsen nasıl ayaz vurdu yokluğunda buraları. nasıl karıştı mevsimler tek tek birbirine nasıl da düşüverdi baharı görmeden saçlarıma aklar aklına kötü bir şey gelmesin korkarım Allah’tan gamze çukurlarıma dolan gözyaşlarımın bir tanesisin bakma öyle ağladığıma ben aşkta kanatlarımı kaybedeli bir hayli zaman oldu yandıkça yusuf’u kaybettim ben kaybettikçe sırasıyla k e n d i m i beni kaybettim... Asiyim Asabiyim Şiirim de emeği geçen Edip Ahmet kardeşime sonsuz teşekkürlerimle |