Özlemezdim
Seni bu kadar sevmeseydim
Kelebekler uçardı hayallerimde Göçmen kuşlar tünerdi Seni sakladığım yerlere Yağmurlar yağardı kuruyan Parça parça olmuş Dudaklarıma Bulutlar pamuktan döşek Güneş, saran sevgili sıcaklığında Ay birbirine hasret kalmış İki sevgili gibi gözyaşları arasına Hasret gülücükleri kondururdu.. Yıllarca uykuya dalmış ve Yeter çığlıkları arasında Patlayan volkan misali Daracık bir yere kilitlenmezdi Kalbim Ahlar içinde duygularım Ne kadar anlatsam da Anlaşılmaz dertlerim Olmazdı… Seni bu kadar sevmeseydim Görmezdim hiçbir şeyi Darağaçlarında idam edilecek Hislerimi Yanmazdı kalbim Diken diken olurken saçlarım Ellerim gezinirken Titremezdi Dudaklarımda kelimeler Dizelenmezdi Güller açardı yanaklarımda Kırmızı güller Koparamayacağım güzellikte Üzülmezdim Yolunu beklemezdim Sabah, akşama Sağanak yağışların altında Karanlık gecelerimi Aydınlatmazdım Şimdi gelirsin diye İkilemler arasında kalmış Düşüncelerim olmazdı Seni bu kadar sevmeseydim Ayaklarıma prangalar takılmazdı Masaların üzerine kapatılıp İşkenceler yapılmazdı Her şeye kulaklarını ve gözlerini Kapatıp Çığlıklarımı duymazken Halimi görmezken Hasret türkü ve şarkıları arasında Kaybolup gitmezdim Seni bu kadar sevmeseydim Saniyeler arasında Hasret kalıp Özlemezdim 03/10/2013 Sami Yüce |