3
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1668
Okunma

Ne sıkıntısı gökyüzünün
ne yeryüzünün ellerinden bir fiske
ne ağrıyla buluşan et
ne aynada bağıran çürümüş yüzler...
Zamanı akıtan kumların içinde sapsarı
tuzundan yanıyorum
genzim kainatın cehennemi
soğuk gece
bir kış düşüncesi
gelip oturan dizlerine mutluluğumun.
Bir zarfa koyup gönder
kendi özleminden başlayarak
tüketir cehennemde yavaşça
doğrulurum kayıp yatak odamdan
bir cezvede fokurdar sıkıcı kahvaltım
ve ben her uyanışımdan bıkmış
bir bedevi ...
oysa alabora olmuş gemi
ki ben yüzmeyide beceremem
suyun tadında bir arayış ...
bedenimde yaşayan dün
bugünün sesi olur
ıssızdır
üstelik hapistedir
yaptığım tüm uçurtmalar...
D/C
Ankara
5.0
100% (12)