UçUk'Ça AşK
Önce bir sis bulutu çöker
Mavileri mi alıp götüren Ardından ıslak damlalar düşer koynuma Yokluğunu sarıp sarmalayan Sebepsiz ayrılıklarımız mı yoksa Sensizliği Böyle bağcıklı iplerle Boynuma dolayan İzinsiz bağlılıklarımız mı yoksa Çelimsiz dallarımda sararıp Kimsesizliğe Böyle kanayan İz bırakmadan yürüdüğün Kuru kaldırımlar Neden ben yürürken Ayaklarımın altında gölleniyor dersin Sen beni ararken Tek çırpıda konuşan bülbüller Yokluğuna feryatlarımda Seni sorduğum an Bana böyle celalleniyor dersin Keşke her şeyi bir çırpıda bırakıp gitmek bu kadar kolay olsa Keşke neştersiz açılsa bağrım da kuş kafesin de her şey sen diye içime konsa ~{U}{Ç}{U}{K}~ |