EY ÖZGÜRLÜK
Gecenin yorgunluğu çökmüş omzuna
Başını uzatıp/pencereden dışarı bakıyor Gün ağırmakta/huzur içinde uyumak istiyor Mevsim kış/içine işlercesine ayaz Alışkanlığın yorgun izleri/önünden akıyor Her gün aynı yolu izlerken/ezberine katıyor Alışkanlıklar şehre dağılır/gözler tanıdıklarda Kıyafetlerin bir benzeri/renkleri farklı oluyor Nasılsın sorusuna/cevap hep aynı kalıyor Ezbere çıkan yollar/hassas görevini yapmakta Sevdalar yüreklerde/diller ezbere kaçıyor Ölümü tarif eden/meydanın ortasında haykırıyor Bilmek için ölmekmi gerek/akıl dili lal olmakta Bir adım atmadan/sınır ötesine manşet düşüyor Herşeyi tersine çevirme/karşısında direniyor Tekrarı mümkün olmayan/nefes satın almakta Verdiklerine inat/almanın ücretini soruyor Köle ezber yaşamların/rüya olmasını istiyor Ezberin ağır yükü/omuzları yormakta Gün hala ağırmakta oysa güneş tepeden bakıyor Siyah beyaz filimlerin/bir benzere renkli yaşanıyor Ve insan ağır ağır ölmekte /farkında olmadan gidiyor Bestelenmiş ritmik notaları/alkışlayanlara bakıyor Şehir gece yıkanıyor/kim bilir kaç kişi ıslanıyor |
huzur içinde uyanmak yeni güne ve merhabalar demek o güzelim kente...güzel yürekli günlere
her gün aynı yolu izlemek... ve kanatırken yorgunluğu satırlarda resmetmek maskelenmiş gülüşleri...
hafta sonu yorgunluğumu diye düşündüm şair.. yoksa gönül yorgunluklarının ortak senfonisinimi dizelere vurmuştu kalemin notaları..
her ne ise bilmiyorum da...
şiirdi hüzün sitem yorğunluk...ve aynı ben gibi günden dünden bugünden yarından bezginlik...
nicelerine...
selam olsun