2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1316
Okunma
Yeniden koklarken bir aşkın izleğinden,
Bakıyoruz ki hiçbir acı,
Hiçbir elem
Hiçbir özlem
Bıraktığımız gibi asil değil.
Ve küstürmüşüz bütün çiğdem tarlalarımızı.
Ahdımız,
Alnımıza doğuştan sürülen kırmızı nişanemizdir sevgilim.
Ve ben şimdi burada,
başka bir suretle ilk kez aşklaştım.
Hindu tenine ilktir ihanetim.
Bir zerre düştü toprağıma
Yüreğimin alabileceği kadar sevda.
Hasat zamanı tez gelir bizim iklimlerimizde bilirsin
Aşka hallendiğimiz vakit har,
Kader toprağımız, kederdir.
Göl kenarında aşkına ağlayan Tamara’ydım da
Işığını kaybedip solan günebakanlarım olmadı hiç.
Avuçlarım terliyor Hûma
Bedenim sancıyor,
ve bir rüzgar esiyor çok uzak yakınlarda.
Yükselen bir ses onu söylüyor
Bütün renkler ondan yana.
Toprağıma akıttığım zerreleri topluyorum
Hepsi sarı, hepsi başak.
Saçı, toprağı altın bir meşk bu defa.
Ve üzgünüm sevgilim;
Rüzgar,
Onun saçlarını hatırlatıyor bana
buğday tarlamda.
5.0
100% (2)