Işığa dönmüş yüz, kapanmış gözGöğün tüm kuşlarına ve Lac’a ithafen, Bir avludan bahsediyorsun, güneşin okşadığı Ağaçları sökülüyor diyorsun bahçenin, toprak soğuyor Sonra bayırlardan aşağıya koşan bir kızı yakalıyorsun On tapınaklı bu şehir sol göğsünden asılıyor, oy! Şuralardan bir yerlerden başlıyor tanıklık Biz seninle doğrulup bulutları arıyoruz Ormandan dönüşünü bekliyoruz bitkilerin Masfalları ömrün sevecen oluyor Ah, Verme yine de gözlerini kimseye! Çocuklardan ve kadınlardan oluşan ölüler var bu ülkede Aynı dili konuşan uzak görkemli yıldızlar var Örtü altında birikmiş binlerce dua var, oy Hep aynı zikirdir bu, aynı tin Bir ıslık tutturmalı şimdi geceye Önce yerin altına, sonra göğe doğru ses etmeli Ey siz mağara bekçileri, tatlı tatlı hıçkıran ırmak Oturup karşılıklı mırıldanmayı bırakın, dinleyin beni! berFarJeyn |
İkiniz de çok güzelsiniz.
Şiir de harika.
Sevgilerimle.:)