Odam hüzün kokar benim Ne zaman dara düşsem,ona koşarım Beyaz duvarlarına dökerim hallerimi Sesi soluğu çıkmaz ama; Geri de çevirmez hiç,dinler beni
Odam hüzün kokar benim Ne zaman ağlamak istesem,ona koşarım Çocuğunu sahiplenen anne gibi bağrına basar Sesi soluğu çıkmaz ama; O da içten içe ağlar benimle
Odam hüzün kokar benim Ne zaman deliye dönsem,ona koşarım Beyaz duvarları tebessüm eder,okşar saçlarımı Sesi soluğu çıkmaz ama; Kuzey rüzgarı gibi eser benimle
Odam hüzün kokar benim Ne zaman sevinsem bir şeye,ona koşarım Hüzün kokan beyaz duvarlarına anlatırım olup biteni Sesi soluğu çıkmaz ama; Oğluyla gururlanan baba gibi eğilir,alnımdan öper beni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ODAM HÜZÜN KOKAR BENİM şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ODAM HÜZÜN KOKAR BENİM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu şiir bana Anton Çehov'un en sevdiğim öykülerinden biri olan Acı'yı çağrıştırdı. Öyküde oğlundan başka kimsesi olmayan yaşlı arabacı onu da kaybetmiştir. Çalışmak zorundadır her şeye karşın, buz kesmiş rüzgara ve kara kışa karşın, yüreğini dağlayan acıyla. Acısını arabasının yolcularına anlatmak ister. Ama ondan beklenen sesini kesip arabayı sürmesidir sadece. Sonunda bir midillinin sıcak soluğuna döker acısını. Anlatılmak anlaşılmak ister acı...
Saygılar, selamlar.
Aşağıdaki linkten okunabilir söz konusu öykü
http://hmurat.blogspot.com/2010/11/ac-missery.html