AFFET BENİBugün, lanet iki bin üçün son ayı, Saat; on sekiz kırk beş, Aralığın yirmi beşi. Son kez batıyor, Ufuklarımdan aşkın güneşi. Ben; bugünü, bu anı, Hafızama bir bir kazıdım sevgili… Belki sen unutursun, Hatırlamazsın bir daha, Ama ben unutamam. Bugün öldüğüm gündür sevgili… Her şey bitti… “Gidiyorum.” derken döktüğün o yaşlar, İmamın, kabrime serptiği su gibi sevgili… Dönüp dönüp bakarken, Gözyaşların, bedenimi yutan derya, Bakışların, yüreğime saplanan, Binlerce hançer oldu. Seni geri çağıramadım. “Dur gitme!” diyemedim. Vurgun yemiş, kendimde değildim. Ne olur affet beni..! Bilmeden seni, diri diri kabre gömmüşüm, Baş ucuna da kabir taşı olmuşum. Masum, günahsız yüreğini, Işıksız hücrelere atmışım, Başına da gardiyan olup dikilmişim. Affet beni…! Yokluğun, ışıksız hücrelerden beter, Cehennem ateşi gibi yakıyor, Yakıyor, şu sefil bedenimi… Ümitsizim, çaresizim, şimdiden özlüyorum sesini. Beynim, korkunç bir savaşın içinde, Yüreğim sahipsiz, yüreğim kimsesiz, Eğriyi, doğruyu ayırt edemiyorum. Lanet olsun, her şey geliyor aklıma. Geliyor işte, engel olamıyorum… Kendimi imha etmek geçiyor içimden, Yoksa bu gidişle, bu düşünceler çıldırtacak beni, Bakmaya kıyamadığım o gözlerine, O derya gibi gözlerine… Şimdi bir başka göz nasıl bakar? Tutmaya kıyamadığım ellerini, hangi hoyrat el tutar? Bedenini ahtapot gibi kimler saracak? Benimle yaşadıkların, Bir başka bedende mi yaşayacak? Her şey geliyor aklıma Affet beni..! Beynimi, Şu beynimi, duvarlara vura vura dağıtmak, Havaya uçurup, Bedenimi parçalamak, Tuzla buz etmek istiyorum. Yoksa… Bu çaresizlik, bu sessiz bekleyiş, İnan çıldırtacak beni, Aklımı yitireceğim… Yitirmekten değil… Seni bu halde karşılamaktan, Tanımamaktan, korkuyorum sevgili… Bana olanların seni de, Seni de, bitirmesinden korkuyorum. Sen, beni hiç böyle görmedin ki… Beni böyle zayıf, böyle korkak bilmedin ki… Bana bakıp, kendini suçlamandan korkuyorum. Affet beni ______________Bıraktığın gibi kalamadığım için… _________yorgunkalem… |