saatli maarif takvimi
gündüzleri aldığınız
gibi bırakın. karanlığın çocukları bana yeter. aydınlığa kapanan yüz gibi fenerlere sürdüğüm ışık delip geçerken yatağımı birkaç nefes, kuytularda dizili. gece ormanları gündüz saatleri kör bakışlar, ayak sokan. kuytusunda ormanların yürümüşler. biz bunu okurken, siz ölmüştünüz. anonim bir ceset gibi kaldım sokağın ortasında. yine de içimde bir ümit kuşlar öterken benden habersiz kısacık toprağımda saçların nefret biriktirmiş şairlerin yazgısız günlerinde, yine çiçek açtım hıncımı doldurup urbama makasladım kendimi. uzun zaman olmuştu ve ben yazamamıştım. 19.09.2013 |