AĞLAMA SAKINAz mı çırpındı gözlerim, gözlerinin içinde? Az mı dolaştı ellerim köşe bucak, ellerini tutabilmek için? Az mı yandı, kavruldu çıplak yüreklerimiz kızgın bir sevda güneşinde? Ne türküler dinledik dağ rüzgârlarından, Ne şiirler yazdık denizlerin üstüne sevdâ sevdâ, -Denizler bitmeden- Ve ne ölümler yaşadık, ölümden söz etmeden. .... Bil ki ölümle bitmeyecek sana sevgim, Senle dolu anılarımı yüreğime gömeceğim, Ellerinin sıcaklığını saklayıp avuçlarımda Onlarla birlikte gideceğim. O, gündoğuşu gülüşünden Tablolar yapıp asacağım pembe bulutlara Ve en güzel şarkılarını rüzgârlara kaydedeceğim Özledikçe; seni dinleyeceğim, seni seyredeceğim. Bil ki ölümle bitmeyecek sana sevgim Hem o zaman fütursuzca geleceğim başucuna, Hiç söylenmemiş bir şiir fısıldayacağım belki kulağına, Ya da sen öyle hissedeceksin Ve bir hazan rüzgârı gibi eserse bir nefes saçlarında Bil ki ben oradayım, yüreğin nasıl yanar, bilirim... Belki de göz pınarlarında iki damla yaş olup gelirim; Ağlama sakın, düşürme beni, Bırak seyredeyim gözlerini doyasıya. Bilirsin, gözlerinin taa içine bakmayı çok severim. ........................ Ağlama sakın, Düşerim, ve biterim... Ünal Beşkese |
cehennem ateşi giibi yakmış hocam
Unutun demek kolay ama unutmak zor hoşca kalın