Gelincik
Rüzgarın naif nazlı esintisiyle okşadığı
sevgili Gelincik şimdi bu sabah bir tarla Gelincik’sin gözlerimde kırmızı virgül koyuyorum her hecenin aralarında uçuşan saçlarının dudakların her dakika yeniden yeniden doğan üç noktalı bir öpüş ayrılık çanı hasret şarkıları tokmak tokmak çaresiz zayıf şefkate muhtaç kalbimde gelirsen belki güçlenir tutunurum dalımızda firakın puslu bir İstanbul sabahı akşamlarımıza perde şimdi bu sabah bir tarla Gelincik’sin yine gel de Nevbahar’ım ol soluyorum günden güne bir yaşam öpücüğü dudaklarından kan kırmızı medet ey yar Şems’in aşka davetinde her can bir derviş rengin yine öyle kırmızı gözlerinde meneviş bir virgül koyuyorum hasretle vuslat arasına yine gel bir daha beni sına aşk’ımı sorgula günden güne sönmekte alevim tutunamaz oldum hayata balkonunun altındaki cılız Sarmaşığım Gelincik ben sana aşığım anlasana gel de gel de gör bir daha sına 17/Eylül/2013/Salı/Bodrum |
tutunamaz oldum hayata
balkonunun altındaki cılız Sarmaşığım
Gelincik ben sana aşığım
anlasana
öyle böyle değil
gel de
gel de gör
bir daha sına
sınav için gelsin o zaman öğrenci.