HİÇ
Gidişin arkasında gelişini beklerken
Uzadı saatleri bitmek bilemedi hiç Yokluğun kıskacında yüreğini saklarken İçine akanları alıp silemedi hiç Yolları arşın arşın arşınladı durmadan Tamamı ona çıktı fakat kalamadı hiç Kanayan şu yarayı yüreğinle sarmadan Yolun sonu gelse de kendi gelemedi hiç Bülbül ahu zarını güle dile getirdi Gülzar matem bağladı gör ki gülemedi hiç Hazana döndü yine mevsimiyle götürdü Gül dalında bir yaprak olup solamadı hiç Kimsesizler yurdunun kimsesizi olup da Yar elinden bir bade dahi alamadı hiç Başı yere düşünce gözlerinde kalıp da İçlerinde arandı kendi bulamadı hiç Ufuk çizgisindeydi kaldı epey uzakta Uzağın yakınına haber salamadı hiç Vakit geçince gene gönül yer yer tuzakta Kayıp zamanlarına saçın yolamadı hiç Tüketti uykuları geceler yaren şimdi Alıp rüyalarına sarıp dalamadı hiç Feleğin çemberiydi yüreği saran şimdi Yüreği yüreğine alıp çalamadı hiç Sündüs ARSLAN AKÇA |
"yokluğun kıskacı
kanayan yarayı yüreğiyle sarmak
gülzar matem bağladı
içlerinde aranmak
uzağın yakını
yüreğini yüreğine çalmak"
Bu söz ustalıkları şiire derinlik ve ilginçlik katıyor. Şairin zengin
düş dünya okura yeni tatlar sunuyor.
Teşekkür ederim saygılar.