Karanlık Erken İner
serin mevsimi karşılıyordu penceresinden
bir mevsim ki gelen renkleri sarı beti benzi solmuş aşkların erken terk edecekse mutluluk aldırma her şeyi iç yangınlarına bırak kardelen inatlığında dimdik tut başını yapraklar bir bir düşse de avuçlarına bir gün flu gök yüzünün renkleri değişir umut besle içinde ve tebessüm yerleştir yanaklarına güzelce sis yavaş yavaş inerse bu kentin üzerine engel olma gözlerinden dökülene susacaksa sussun bülbüller solgun mevsim utansın sen ne olur üzülme çocuk masumiyetiyle sarıl sevgiye izin ver sığınsın sana sıcaklık ararken avuçlarında ve suskun ve ürkekse koysun başını sol yanına gitmek istemiyorsa göç mevsimlerine sıkı sımsıkı sarıl ona karanlık erken iner ya bu kentin üzerine bozulmasın aşkın masumiyeti hazanda savrulan yapraklar sürükleyip götürmesin yüreğinde kalsın sevgi gökkuşağı bütün kötülüklerden saklasın seni karanlık erken inerken bu kentin üzerine hani mor gün batımı acıtır ya içini umudunu arkasından boynunu büküp hayıflanma yalnızlıkta misafir gelir ve gider kalmaz yanında özlemlerin kasıp kavursa da alışırsın zamanla karanlık erken inerken bu kentin üzerine bazen kayan yıldızları seyret tutacağın dilek kabul olsun yüreğinde ay kenara çekildiğinde notaların arasına gizlenmiş huzurun sessiz senfonisini dinle karanlık erken iner ya bu kentin üzerine… Gamze YAĞMUR 13/09/2013 |