YOKLUĞUNUN İZDÜŞÜMÜ
Ey mavi denizlerin beyaz yelkenlisi
Özlemlerin en koyusu gülüşüne konaklamış Menzili olmayan bir uçuş Karanlıkta kayboluş Sendeki yolculuğum Korlaşan dudaklarımda bir alaz türkü Yüreğimin derinliklerinde bir parça umutsun Birazcık sevgi, bir tutam güneşsin Yaralı bir yüreksin ellerimde Hangi tufan getirip bıraktı seni Gözlerimin pınarlarına Ve hangi fırtına yağdırdı Saçlarıma karları Nerden buldun yüreğimin kaybettiğim adresini Nasıl açtın da girdin içeri Ben bile bilmezken şifresini Süzgün bir ay ışığı sızar içeri Ve umut sesiyle boğar her akşam beni Açıp baksam avuçlarıma Yokluğunun iz düşümleri Hayat çizgimde Kitaplara sığmayan sevdam Delişmen yalnızlığımın elinde Bitmeden uyandığım bir düş gibi Karlar düşmüş umutlarıma Üşümüş yokluğunun parçaladığı Papatya yapraklarında Güneş arkasına gizlenmiş hüzün yüklü bulutun Bak, bir gizli güç yüreğimin doruklarında savrulur Sana uzanan tüm yollarda toz duman Bırak gitsin yitik utkuları Uykuların haczindeki mor düşleri salıver Sen farkında değilsin Üzüm bağlarından, ekin tarlalarından Fışkırdı toprağından yukarı Güneş çiçekleri gibi Çözüldü tüm büyüsü Ne kaldı ki Ölüm köprüsünü geçtik sayılır Doğmaktadır yaşamın mutluluk günü Yokluğunu silmek gerek |