bu sefer vurmayın ulak kuşlarınıinan ki sevdalım hepsi kızılca kıyametlerden doğdu senin için hiç şiir tasarlamadım kaçınılmaz demiştin ya ayrılık belimden tutarak bulvarda söz verdiğim gibiyim ne kör kurşunlar yedim de ellerin aklıma geldi hiç ağlamadım sen yeşil bakardın ben istediğim renkleri görürdüm gözlerinde umrumda olmazdı kar boran ayarlardım kendi mevsimime göre nice şehirler yıkıldı üstüme senden sonra bazen çıraklığıma bazen ustalığıma saydım acıları pişeyim dedim bilerek üstüme çektim harları direk verdim de arşın çatısına sabırlarımla yeminimdir sana tek altında kaldığım kent ankara ruhun gezgin aşka bezginsin derdin defalarca küçülterek alemi koydum eteklerine görmedin ben uzaktan sevmelerin adamı sen peşinci bezirgân yavaş yavaş eridim kervanlarında bir defa söylenmedim bana yalnızlık yakıştı sana saraylar zamansız ay tutulmalarında bilirim ki yüreğinde paslı bir çivi var haberin olmaz her gece ben kayarım yıldızlar kayar kasım |
sen yeşil bakardın
ben istediğim renkleri görürdüm gözlerinde
umrumda olmazdı kar boran
ayarlardım kendimi mevsimime göre
ve, bilmemki,
altında mı kaldık Ankara'nın
tebrikler,
selâmlar..