Yanağımda Kehanet Artığı KesiklerEvrim kaygılarını içiyor yarasalar Telgraf tellerinde Ekim kuşları Ruhumda derinlik aşk-ı kıyamet Hüznümü okşuyor buz dağları Gömütlüklerimde yaşam notaları Nicedir ekmeğimde kan kokusu Işıksız mezarlarda ölü güneşler Alevin saçlarını okşuyor firari yel Kırık testide acımış mutluluk şarabı Yağmur içiyor serçeler saçaklarda Rüzgâr kiri var terli avuçlarımda Ruhunu arıyor bir kadın aynada Tende hüzünlü toz nicedir ayrılık Düşünüşlerimin kabında iç çekişler Acının duvarında eski zaman kösteği Bir kadın raks ediyor cesedimde Yıkılmış avcı kulübesi sanki bedenim Ağaçlar çiçeğe durmuş fısıltılarla Kanatlı bulutlar geçiyor göğsümden Utangaç suskumun dallarında muştu Yüreğimden öpüyor asırlardır şiirler Aynalı beşiklerde çocuk hıçkırıkları Yanağımda kehanet artığı kesikler Kangren ruhumda gül kokulu düşler Yalnızlığı biriktiriyor biçare gönlüm Ömrümün yamalı ağlarında kaygılar Savaş çığırtkanlığı var ekranlarda Serseri bir mermiye emanet düşler Tiyatrolarda yarını meçhul hayaller Hangi haçı çıkarıyor iblisin havarileri! Sarı derelerden kan akacak birazdan Işığı son kez görecek pervane böceği Hangi yırtığı dikiyor ucube bedeviler! Sana geliyorum ey hayat aç yüreğini İhanetin baharını görmezse ölümler Selahattin YETGİN |
ne kalabilendi yanımda
ne de dönebilendi yalnızlığına.
aşk-ı küstürendi
aşk'a kıyametleri kopartandı.
yerle bir eden zelzeleydi
aşkı sadece kıyametimdi.
***
şiir konuşandı, duymayı isteyene
tebriklerimle.