...MÜTEVEKKİL SEVDA
Çehresi girdap misali her seyyahı yutan
Kusursuz siyahlıktaki Geceyi delirtir ela bakışlarım Şahikaları ki geçit vermez Kış boran eksilmez binlerce yıl üzerinden Gayrı sorma hangi dağlardadır kışlarım Çünkü Başı duman duman dağ benim içimde Bu mütevekkil sevda Bana soyumdaki dervişlerin emanetidir Kalbimin bile bilmediği sır gibi Kadim sözler içeren Beni benden uçuran bir gazel olur Gözlerimden geçen gün, asır gibi Çünkü Zamanın hapsolduğu çağ benim içimde Dergahlar neylesin Akıllara zarar hayalleri düşleriyle Bu deli kalp hangi sineye sığar Kırbamda bir damla su kalmasın Çöller uyansın göz bebeklerimde Bu çile ne ki yanında Amansız sevdam derdimi üst üste yığar Çünkü Muhabbet ekili bağ benim içimde Gözlerimin ufkuna yetişemediği Hırçın dalgalarla süslenmiş,sen Baktıkça büyüyen uçsuz bucaksız okyanusum Sürüsünden ayrılmış Yalnızlığın kollarında kuru bir ümide muhtaç Ben ki ummanlarda yapayalnız bir yunusum Çünkü Kederi yakalayan ağ benim içimde Dinlemese de duymasa da bu garip seslenişi Gönlüne avaz avaz seslenirim Bu ses çın çın yüreğimdeki dağlarda yankılanır Sen bilmesen de bilmemezlikten gelsen de Efsunkar bir nağme ile Üzerine bulut bulut yağan kar bile beni tanır Çünkü Ümitleri silip süpüren çığ benim içimde Sormasan da gurur ile söyleyeyim Konak bilmez kervanların takipçisi Çölde yapayalnız dervişlerin iziyim Suskunluk pınarından içtim Revaklarında usul usul yürüdüm dinginliğin Sanma hayatın dalgalı deniziyim Çünkü Tüm derinliklerde gizli sığ benim içimde Hangi sazla anlatayım derdimi Saz günlerce susar söz küser dilime Yüreğim ki inim inim ud gibi tef gibi Konuşsa hüznü üzerinden bir an atıp Uzatıp şiirsi gülleri pencerene doğru Sana serenatlar söylerim gergef gibi Çünkü Sevdayı işleyen tığ binim içimde Muhammed Mehmet GÜL |
Sevgi Selam