SEN BİL/ MEDışarı vurdum kendimi ve kederimi yol boyu yürüdüm, yürüttüm hederimi oturdum bir banka sele durdu yüregim utandım aslında Ankara yabancı degildi gözyaşıma yine de utandım işte düşündüm aşk diye bir şey olmasaydı bu kadar acırmıydı içim bir mahsenin dibinde çürürmüydü bedenim boşluga dalıp, tuzlu yağmurlar dökermiydi gözlerim kara bulutlar toplandı tepemde dizlerimi kırıp bastım bagrıma susun susun diye bir vaveyla çınlattım düşlerimin ugultusuna sıkıca kapattım kulaklarımı perçeminden tutup boğdum kursağımda susun susun Allah aşkına Şiiişt biraz sukut yutkundum kaburga kemiklerime sıkıştırdım belki hayalsiz kalıp ölürler diye adımlarımı geri atma zifiri kuyuma dönme zamanı belki belki hiç bilmeyecektin sana sessizce ölümlendigimi ve solumu parça parça kemirdigini bil/me sen bil/me de geriye dönüp bak/ma da |
Tebriklerimle