GÖNÜL TACİRİSen; Utanmasız gökkuşağının renklerini koynuna doldurup olanca karanlığı üstüme sürüp kaçan... Sen; Her geliyorum dediğinde ıslak ayaklarınla gönlümün sıcak kumlarına usulca iz bırakıp kaçan... Sen; ne var ne yok ucuza kapatıp tüm duyguları toplayabildiğin kadarını en yakın pazarda satma çabasında olan adam sen, utanmaz gönül taciri. Bak asılı kaldı hüzün sonbaharın ilk sararan yapraklarına soğuk esen rüzgarlarda dökülürken gönlümün darmadağın sokaklarına çekil kenara ıslatmasın seni yağmurlarım. Üşümeyi sevmezsin sen bilirim ki en çok yangın yeridir mabedin oralarda kılarsın cenaze namazını gömdüklerinin. Kuru bir dalgınlık var üstümde ben ki denizlerin ıslak gözlerinde can bulurdum en çok sahil kenarlarının içine gömülü duran kayıkların diplerinde sabahlardı gönlüm sabah olmadan önceki o alaca karanlıkta huzuru yakalardım kendi benliğimi vurmadan önce seni tanımadan çok çok önce. Daha ilk sesini duyduğumda paslı kulaklarımda öldürmem lazımdı halbu ki sen doğamadan içimde kalbimin kapılarını sıkıca kapatmalı kürtaj masasına korkmadan yatıp sana dolanmış kordonlarımı teker teker kestirip daha oracıkta öldürmeliydim seni yasaklara kanmayıp. Derler ya anadır her doğuran varlık kaç kere doğurduğuma bakma sakın her aşk hayırlı çıkmıyor ne yazık.. Ayvazım DENİZ |
Davul zurna az...
Ya da bir türkü vardı "dersini almışta ediyor ezber"
Tecrübedir aşkın sancıları yeni bahara...
Final dizelerinde buyuk mahkemeye verseydin eser daha da manidar olurdu sanirim
"Gönül kürtajı" dedim
Tebrigimle
KUL FİGANİ