Sensizlik çok zor bu Ademe
Sensizlik çok zor bu Ademe
Elim-kolum kırık Sensizlik çok zor bu Ademe Sensizim bu şehirde bu akşam Güneşin battığı bu saatte Hep evimin kapısında olurdum Yine güneşin battığı bir saat Bir tesbih satın aldım satıcıdan Karanlığına daldım,adımlıyorum ıssız bir sokağı Nur ver,bal damlasın dilinden diye Sarıldım telefonuma Dağılmalı bu karanlığım Çocuklarımın sesini duymak için can attım Hangi yüze baksam Mustafa’nın kahvede Siyah bir duvar oluyor yüzleri bir an geçmeden Bir çay içip buradan da uzaklaşacağım Bir garip bakıyor insanlar ve şehir Ben onlardan gizliyorum seni kırdığımı Bastığım toprak da sezinlemiş olmalı Toprağın ana kalbi hissediyor her şeyi Ve yıldızlar var ya azarladı beni... Utançla eğiyorum yetim başımı yere Kurtulmalıyım bu utançtan Sana koşmak ne güzel şimdi Nasıl bakacağım nurlu evimin kapısına Gel terk edilmiş ellerimden tut götür beni Affet beni Bu kahır denizinde boğulmadan kurtar beni Hangi sokağa gitsem Hüzünlü bütün sokaklar Hangi ıssızlığı seçsem ki, Uykuda girmiyor fersiz gözlerime Şimdi bakışlarım daha da acının renginde Uzat ellerini Uzat nurlarını... Yine bal damlasın dilinden Sensizlik çok zor bu Ademe |