Ölüm Çığlıkları
Yükselirken ufuktan
Ölüm çığlıkları Yüreğimde bir isyan kıpırtıları Sessizliğe karşı Unutmuşum vicdanımın sesini Duymaz olmuşum Acıların feryadını Uzak diyarlarda Gitmediğim şehirlerde Ve tanımadığım insanların dilinde Yürekleri dağlayan feryatlar kopuyor Kapalı gözlerimden Uykudaki vicdanımdan Habersizim Kulaklarımda çınlarken Ölüm çığlıkları Ben derin uykulardayım Utanmam ki aynalardan Baktığımda gördüğüm bedende Susturulmuş ruhla Yaşadığımı sanırım Ufuktaki sonsuzluk Aralarda barut bulutu Rüzgar taşırken beraberinde Ölüm çığlıklarını Ben yaşadığımı sanırım Beni üzen hiç uğruna acılarla uğraşırım Acıdığını zannettiğim duygularla Yaşadıklarıma isyanlardayım Anaların feryatlarını Bebelerin ağlayışlarını Hiç aklıma getirmeden Elimin tersiyle ittiğim yemekler Uzak diyarlarda bulunmaz Bana önemsiz gelenler Uzaklarda bir can yaşatır da Ben bunları bilmem Afrika’nın çocukları Bir lokmayı ararken Ben dünden kalan ekmeği Çöpe atarım Irak’ın evsiz çocukları üşürken Modası geçti diye Montumu, kazağımı ayırırım Mısır’lı baba bebeğini koyarken mezara Ben dizimdeki çocuğa acırım Suriye’de parçalanırken bedenler Ben futbol takımıma kızarım Kısaca; yayılırken yeryüzüne Ölüm çığlıkları Kulaklarımı tıkarım Sesimi kısarım Düşüncelerimi kapatırım Ve yaşadığımı sanırım Heyhat; Ben kimi kandırırım Susturduğum vicdanım Hissetmeyen kalbimle Yaşadığımı sanırım |