Kutlu olsun...İnleyen nağmeleri sende edip de handan Sevda şarkılarının yüzü gülsün isterdim Buğulu bakışlarla el sallarken arkandan Alnımda bir bûsenin izi kalsın isterdim Araf sürgünleriyiz ne yolcuyuz ne hancı Kaybettiğimiz cennet geriye dönmez artık Ukbaya yeminliyken olduk iki yabancı ’Maziye bir bakıver neler neler bıraktık’ Nasıl çaldı özünü sahte aşk tağutları Hevâya yenik düştü yüreğindeki iman Hangi günah kanayıp kirletti bulutları Umudun mavisiyle donanırken asuman Mesnedinden ırayan adımlar ağır aksak Yazgısına muhalif arıyorken dengini Belli ki yüce ruhun kör bir emele tutsak ’Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini’ Sararan iklimlerde hüzün gönlümün şâdı Sabrın mübtelasına bütün uzaklar yakın Dokunmasın diline yalanın buruk tadı ’Sakın bir söz söyleme yüzüme bakma sakın’ Aydınlatır mı ufku siyahla özdeş şua Hangi sunakta uyur hükmü muğlak adaklar Beddua değil haşa sığındığım son dua ’Kan tükürsün adını candan anan dudaklar’ Zifiri bir ızdırap tüm beyazları sildi Kuşatınca geceyi feri sönük bir hilal Ketum bir itirafla şahdamarım kesildi Son nefesimde bile aşkımı etmem helal Sen olanı bırakıp hicranın koyusunda Reva mı yüreğine yâd için çile çeksin Yâkup ki yitiğini arar kör kuyusunda ’Kapın her çalındıkça o mudur diyeceksin’ Uzatma ellerini olmasın sana zulüm Kapatsın üzerimi bir sonbahar gazeli ’Dost’unu özleyene acı gelmiyor ölüm Muhannet kurşunuyla vuruldu gül güzeli ’Unutulmuş ne varsa sevgiden geri kalan’ Savururken karları ’şarkı söyleyen rüzgâr’ ’Unuttum dese dilim yalan billahi yalan’ ’Sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar’ .... |