esmaEsme deli deli rüzgâr Bu gece hüznüm var! Esma’yı vurdular Mısır’da 17’ sindeydi Dünya seyrediyordu Filmdi sanki! Acı sonla bitti. Ülkesindeydi Firavunların Musa olmayı istedi Mahallesindeydi darbecilerin Kahraman olmayı seçti Kimi yaşar ama ölüdür Esma Kimi ölüdür ama yaşar Esma Keskin nişancıların hedefindeydi Kör kalplerin tuzağındaydı Babasının uzağındaydı Rabbinin rızasındaydı. Bir ceylan şehre inmişti Su içmeye Adeviye’ye Ve bir avcı peşindeydi sanki Ant içmişti öldürmeye Esma Muhammed el-Bilteci, Cennettedir şimdi Ona kasteden zihniyet Kendi cehennemindedir Ona kıyan cani, vicdanın hani? Silahı yoktu size karşı Taşı dahi yoktu atacak Ne vardı yılan gibi sokacak Ne vardı haince can alacak Siz kendi vicdanınızdan da mı kaçacaksınız? Siz kendi cehenneminizden de mi kaçacaksınız? Kâh Rabiatul Adeviyye’deydi Kâh Nahda Meydanı’nda Annesinin kanatları altında Babasının dava katındaydı her zaman. Yaralıların yanı başındaydı, ömrünün henüz başındaydı Ayırdılar onu Rabiatul Adeviyye’den Nahda’dan Mimlediler kalabalığın ortasında Hedef ettiler acımadan Katlettiler gözlerini kırpmadan 17’sindeydi Annesinin gözbebeğiydi babasının can eriğiydi Ve vurdular acımadan Hayatının baharındaydı Ülkesinin baharı olacaktı Mısır, Mısır olarak kaldığı sürece Var olacak Esma’nın adı Ve lanet okunacaktı halkına kurşun sıkana Halkının canını alana kahredilecekti Kanını akıtana ah edilecekti! Esma’yı vurdular Mısır’da Kanı aktı damarımda! |