Zevk-i Sefasultanı şah olanımın sine-i bahçesine baktım bahçede akan pınarlar kutsaldı Rabbi Ala her şeyi bilendi cümle melekut destur aldı destur içinde sultanıma baktım sultanım candan ikrar sundu bir konuştu bir sustu pir-i şahına gönlünü açtı tanda yıldızlar sıraya dizildi besmele-i alada seyre durdu arş-ı semada gece ne güzeldi gönül cana geldi gidemez türlü türlü hal alır duramaz sırra kadim olmadan konuşamaz yedi cihan içinde mest oldum mest içinde sultanımın başına taç oldum sultanıma nurdan libas ördüm libas içinde ne güzel görünendir cennet-i alada yerin her daim korunandır vuslat bende hafifledi Rabbi Ala takva ile izin verdi arş-ı alemden devr-i aleme gider gelirim devr-i alem sultanımın mekanı mekan içinde nuru gizli mekanına haber saldım sultanımı korumaya aldım bil melekut sabır ile sultanımla yola çıkandır destur ile cananıma iyi bakandır gönlüne cennet-i aladan gül aldım bülbülü zikir ile yola saldım gönül bahçene benden iyi bakandır bülbülü ala dile gelir konuşur nur içinde sana haber verir gaybı en iyi bilendir bülbül ile hoş sohbette pir-i şahın yanında duada gönülden can ile seyreyle arş-ı semayı kadim içinde büyük kapı açılır sır gönüle dökülür hal içinde sana haber verilir sırra duayla daim ol diye |