Kevser Çiçeği
olmaz cihanda hiç bir saadet
hüsnü cemalinden güzel tan kapısında davet beklerim selam ile huzuruna geldiğimde gönle huşu salan meleğin kelamında tekbir ile susarım sine-i bahçende bülbül öter gül bülbüle naz ile bakar sultanım devranda gam çeker bir bahar-ı erkan ile geldim gönül deryana içinde vahdeti bil diye bugün divanda adın vardı nuruna misk-i amber sürüldü senle yedi cihana yayıldı kevser ırmağının solmaz çiçeğiydi bakar arş-ı alaya dile gelir Rabbi görür izin ile rengi nuruyla boyun eğendir en nazlı çiçektir bil onu sen pir-i şahının sultanı arş-ı vuslat ile oda oda gezdiğim sırlı odalarda dua ile hüsnü cemalinin hayaline daldığım Yusuf yoluna ışık saçtı Tarık’ı Ala’ya yüzün sürdü cümle melekut tasdik etti gönülde ikrar bitmez ikrarda hesap incedir en ala kelamdan yücedir bakma şemse keder ile nurunu karanlığa çekme Yusuf bülbül olur öter sürgülü bahçede senden sözeder bahçede kerim olan ne yücedir sorgu sual sende çoktur mizacı huyun sert hemde hoştur yarın burada dua okunur Yusuf divana gelir tekbir alınır gönülden gönüle helallik verilir arş-ı alemde nur dağıtılır nuru alan veli olur adı okunur görev verilir devr-i alemde Hak’ın adıyla dolaşandır bilmez kendini o abdal veli dünya malına yüz çevirendir pir-in şimdi niyaz ile dua eder arş-ı aleme bakar hazırlık yapar cümle melekute hesap sorar hesabı tez bitiren ne yücedir |
kaleminiz her daim daim olsun...
saygılarımla...esen kalın...