lanet kör kurşunaot bastık önce güneşin deliklerine aladağlardan topladığımız ışgınlardan yağızdık öfkemiz ellerimizde öteledik sevdalarımızı bassın saçlarımızı kırağı yürüdük feriştahı kudurmuş diyarların üzerine anne biraz ölüm çal zincirlerime yıldızlar doğmadan mayaladığın umutlarından benzime sarılar düşsün bir devri yıkıp içinden geçmeden varırsam sana allar düşmesin suretime utancımdan delik deşik edilen masallardan kahramanlar türedi elleri mecidiyeli bedesten iki nehrin arası geldi de haberimiz yok mu neden cılız çıkıyor bu hızırın narası anne seni dinlesem ağzımda süt küçük bir tayım madalyalar olur mu zulümden yakışır mı beyaz bayrak ordulara kılıncı kından çekmeden babamı dinleyeceğim affola bilsem ki çarmıhtayım kasım |