BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-537-
KÖRLENDİM GİTTİM
Âşık arkadaşlar, sizi arıyon, Denizli’de yalnız, körlendim gittim, Söyleşip, dertleşecek başka aşık yok, Hâl bilmez elinde, horlandım gittim. Rastlamadım, muhabbetin demine, Burda geçen, Mastikayla, Emine, Kimi okey oynar, kimi domine, Aldım sazımı da, fırlandım gittim. Hüdaî, Gül Ahmet halimi bilse, Çobanoğlu, Şeref, Reyhanî olsa, Hepsi bir gün bana, misafir gelse, Ali Taş, o zaman gürlendim gittim.” *********************** AŞIK ALİ TAŞ ********************** Âşık Ali Taş, 2.Şubat.1943 tarihinde Afyon iline bağlı,Dinar ilçesinin Bademli köyünde doğdu. Babası, köyün sevilen sayılan kişilerinden, Afşar Yörüklerinden Hayvancılık ve Çiftçilikle geçinen, Mehmet Ağa, Annesi Sarı keçili Yörüklerinden Zeynep hanımdır. “Atalarının bundan 200 sene evvel, Adana’nın Kadirli ilçesinden göçerek Bademli köyüne yerleştiğini” işittiğim Ali Taş, Âşık Hüdai’nin teşvikleriyle girdiği 1971 yılındaki geleneksel Konya Aşıklar Bayramı yarışmasında 80 Âşık arasında “Türkü dalı” ikincilik ödülü ile birlikte “Dadaloğlu” özel ödülünden sonra, 1 başarı, 1 derece, 5 özel, 4 ikincilik, 4 Birincilik, 1 yılın Ozanı, 1 Üstün hizmet ve 1 Dünya ikinciliği ödüllerini ve bu arada 7 şilt sahibi olmayı başarmış değerli bir ozanımızdır. Ali Taş’ın kendisine özgü bir tavır, bir ses tonu olması, dinleyenlerini adeta büyülemesi bir ekol yarattığının kanıtıdır. Yemeklerden en çok tarhana çorbasını seven, bulgur pilavını yufka ekmek içine dürüm yaparak yiyen Ozan Ali Taş, kazandığı derecelerden ve hakkıyla elde ettiği ödüllerinden sonra “Dünyalar benim oldu. Bundan sonra çok eser vereceğim. Coştum gayri.” derdi. Ozanımız, 47 yıllık ömründe 9 plâk yapmış, 5 bant doldurmuş, deyişleri ve şiirleri çeşitli kitap, dergi, gazete ve Antolojilerde yayınlanmıştır. Âşık Nuri Ali Taş’ı 4. Şubat. 1991 Pazar günü, karlı-buzlu, fırtınalı, soğuk bir Denizli gecesinde saat 24.00 de ani bir kalp krizi ile kaybettik. Şiirlerinde “En son varılacak yer” olarak işaret ettiği “Allah’a” kavuşmakla bu fani dünyadan göçüp gitti. Ali Taş ustaya, nazira yazdım Usta karşısında zorlandım gittim Ustaları saymış şöyle bir süzdüm Saygıdan, kızardım arlandım gittim Oyıllar ben henüz çömezdim aşık Sen olaydın keşke sazıma beşik Söyleseydik senle, koşmayla, koşuk Saçlar beyazlaştı kırlandım gittim Ölümünden sonra yad ettik seni Çobanoğlu, Şeref geldiler hani Sadece sazlarda sen oldun konu Hayran hayran bakıp turlandım gittim Ozan Nihat şimdi koşar yollarda Bir çok türkün söyleniyor dillerde Nağmeler yükselir paslı tellerde Aşıklık yolunda terlendim gittim Çıkınca meydana dururdun yaman Cevabın hazırdı verirdin hemen Bir çok aşığada dedirttin aman Sözünden feyz alıp sırlandım gittim Vatan sevdasıyla, aşkla dolmuştun Türkülerin ile coşup gülmüştün Sen ki sevenlere ışık olmuştun Aydınlandım şükür ferlendim gittim Ne yazık sen gibi dönmüyor giden Sebebi Hâk’tandır sorulmaz neden Lüzumsuz diyor ki,sizden sonra ben Aşık edasıyla korlandım gittim Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
Usta karşısında zorlandım gittim
Ustaları saymış şöyle bir süzdüm
Saygıdan, kızardım arlandım gittim
Oyıllar ben henüz çömezdim aşık
Sen olaydın keşke sazıma beşik
Söyleseydik senle, koşmayla, koşuk
Saçlar beyazlaştı kırlandım gittim
Harikasın hocam yüreğini kalemini saygıyla selamlıyorum
Yürek sesin susmasın hocam
____________________Saygılar