rüzgarı sevmeyen tanrı..
uslanır kesilen ağalığın
kestirmeden öpülmezki çehresinden her endamına güveneni cadırda kusturur yalanı giyinen kuyularıyla biter üzerinde bir çift hassasiyet bağrında tutsaklar öldürür her umudu yarına tazeleyen dilsizliğin sadırlarını batırarak sol yanıma kemiklerin iliklerinde saklıyarak detay bitini biriken beneklerinde öperek rüzgar sandığı hiçliği bir/az satılmış buruk kalan yanıyla cağrılmış geminin dibinde kimisi nefes cekerek bağlanır ölüme kimisi tesbih cekerek boşluk yokluğun kendisidir yoktan yaratıldığını cek/e)meden.. kendi eşinin etrafında dönerken halifesi olur dünyanın kelimelerin de zevkleri var saygı insanı taç yapar giydirir tanrıya rüzgara inerken tanrı rüzgarı sevmiyor... |