ORUCUNUM AÇ BENİ
Sahur vakti,
Gecenin karanlığında ayrı bir huzur var bu gece Maneviyatın iklimde ayrı bir lezzet var bu gece Yıldızlar karanlığa yapıştırılmış sim parçaları gibi duruyor Ay ise nakşedilmiş usta bir ressam tarafından simsiyah bir tuvale Resim gibi duruyor. Derinden derine sesler geliyor karanlığın dibinden Gececi birinin narası, bir çocuk ağlaması, bir ambulans sireni Yan tarafta kaba inşaatta çalışan işçilerden birinin yanık sesi Su sesi, kuş sesi, köpek sesi... Yan balkonda çay bardağında kaşık sesi geceyi yırtıyor bir bıçak gibi Hepsinden önemlisi içimde yârin sesi... Yâr sesi, gül nefesi, kalp efesi, ömür kefesi… Ah be ömrümün bir tanesi! Sahur vakti, Oruca niyet edeceğiz birazdan ve tutacağız orucu Davul ve zurna sesi dışarıda ve efil efil bir rüzgâr esiyor Aklımda yâr var; çal davulcu çal zurnacı başka ne var? Niyetimde sen var, kalp orucumda… Açlığım sana, susuzluğum! Özlemim sana, huzurum! Bu yaz sıcağında susuzluk zorlamıyor beni sensizlik zorluyor. Bu seninle olan fakat sensiz olması icap eden bir oruç Sen varsın ama yoksun gibi, yoksun ama varsın! Ekmeği yiyememe, suyu içememe gibi bir durum söz konusu Sensizlik aslında zorun en doğrusu, sorun da bu sorun bana! Bol bol seni içiyorum hayalimde su kaybından ziyade sen kaybı tehlikeli Sen kaybının telafisi yok, çaresi de yok besbelli! Sensizliğe de tahammülüm yok senli olduğumdan beri Sabrım da kalmadı eskisi gibi özlüyorum çokça çocukça seni Seni anıyorum her dakika, sana niyet ediyorum kavuşmak adına Seni tutuyorum yüreğimde, sana kalkıyorum sahur diye Seni tutuyorum oruç niyetine, seni açıyorum iftar diye Sen olmuşum da haberim yok hala ben diye dolanıyorum Hala ben diye konuşuyorum akıl işi değil benimkisi! Sorana oruçluyum demiyorum "onluyum" diyorum Sen her şeyim; açlığım, susuzluğum, Sen varsan tokum Avrupa gibi,sen yoksan açım Afrika gibi Anlayabilir mi insanlar beni, ayıplamayabilir mi bir zahmet beni? Gün içinde seni görürsem ne ala, görmezsem kötü pekala! Bir yandan sıcak hava bir yandan susuzluk ve açlık ve en mühimi sensizlik! Gün sonu biri yaklaşıyor: -Oruçlu musun? diye soruyor. -Evet, baksana kalbime… -Nasıl da ona acıkmış, nasıl da ona susamış? diyorum. -Git işine deli misin? diye savıyor başından beni -İşimdeyim zaten hep onu düşünüyorum ya! diyorum ukalaca Bilmiyor ki sen işindeyim senin içindeyim. Bilmiyor ki benimki gönül orucu Sen orucu… Dönüp bana diyor ki: -Deliye bak! Ben de dönüp ona diyorum ki: -Akıllıya bak! Ezan okumak üzere, iftar vakti Seni açıyorum yüreğimde, vuslat vakti Orucunum aç beni! Niyetinim seç beni! Tabağında aşınım, kafanda eşinim, gününde işinim Her şeyinim; bir oruç gibi aç beni! |