Sorgusuz SualsizBam teli sandılar bağladılar yalnızlığıma ümitlerimi Girdap olmuş benliğim sevdalıyım sana ben Anlatmadılar bana nedenlerini attılar dört duvar arasına Seslendim ama duyan olmadı ne var dediler Nahoş düşüncelerle kayıplara attılar beni Biçare devran döner bahçıvanlar gibi çalıştırdılar Hasret kaldım anlatamadım dertlerimi bırakmadılar Çerçevenin dört köşesi sandılar kapıların kenarlarına ittiler beni Kelimelerin gücünü anlatmak istercesine susturdular kalemi Ne fayda derdi derman bilinmez hoyratlaştırdılar kederlerimi Haykırdım dört bir yanıma kenetlediler beni Bak bak der gibi göz gözeydik konuşturmadılar Derlerdi sanma sakın sandıkların da sanar seni Nafi le çığlıklar, nafi le haykırışlar anlamazlar seni Sormazlar dahi sana Sorgusuz Sualsiz Dert yanarlar bahtı kara gönlünde anarlar seni Sebebi isyanım hattat olurcasına alırlar, saklarlar seni Bak hâlâ uzaklardasın arayan da yok soran da neden ben dersin Lâlezar olmuşum bahçende açmaz oldu artık çiçeklerim Okyanuslarda dalgalar dahi azaldı sana inat bana inat Ormanlar dahi yarım ağaç misali, hayvanlara ne oldu demeli Çırpınan balıkların solungaçları neden amansız Soluklarda sordun mu? Hayata tutundum ağaçların kurumuş dallarıyla Kabul etmedi o da beni An gelir anlatırlardı bana dertlerini birer birer Gam yüklü insanlarla dertleşirdik kimi zaman Bilinmez yolculuklardaydık sebebi bilinmez hâlâ Paylaşılmayan acının tutanakçısıydık bizler Ve akıllara ziyan nedenlerimiz vardı çözülemeyen Nisan yağmurlarının bereketi dahi kendini göstermez Martıların uçuşları farklı görüntülerde olduğundan da öte Dalgalar çıldırmış sanki öfkesinden belli nedeni ama yine de Hazin aşkların penceresinden bakakaldım bir başıma Aşikâr sevdanın mahiyetinde nedenler gizlenmiş Derin mevzuların karanlıklarında gizlenir oldum Dünya ekseninde fark edebiliyorum kendimi Sorgusuz Sualsiz Yağan yağmur tanelerinden kaçar olduk artık Kar, fırtına, tipi her biri birer dert sanki Aslanpençesine inat canavarlaştım adeta Edebiyat dostlarının kalemlerinden etkileniyorum Kanayan yarama tuz dökmeyin ben kendimde değilim Sahiplenme hayata neler getireceği belli olmaz Bağrıma taş basarım yalnız kalsam da Bahçeme ekiverdim gül tohumlarını açarlar sebepsiz ve Maksat oldum kendimi hatırlamadan sadece kayıpsızım Bal kovanından tatlı çıkışıma bakmayın yargıladılar beni Aç kaldım, susuz kaldım ya Rab bu ne derttir Bedenim yanıklar içinde yok mu merhem veren Acıyor bak anne kanayan yaram sessiz çığlıklarıyla Nar taneleri kadar çok acılarım ve Can çekişen balık misali susuzum ben Sorgusuz sualsiz Gitme dedim dal kırılır gelmez geri unutma hatırla Sevgimiz sevişme değil olmamalı anla artık beni Ateş oldum, taş oldum, ayrı oldum ama unutmadım Bak üşüyor saçlarının teli ıslaklığında ama hâlâ ben sana Ses sadeliğinde akla gelen yalnızlıklarım bak çaresiz Sebep toprak değil tohum ıslaklığında verim Kaç zaman geçer hâlâ eskimeyensin gönlümde Hâlâ aklımda yanan yaralarımın izleri var Tepinir dururum kıvranarak halimce Yetinmez acıların susuzluğundayım hâlâ bilinmez derdim Ne acizliğim var ne de sabrım sana karşı Hâl bu hâl olursa sebebi isyan sebebi öfke... Tak kalıplaşmış kalbimin yedeğini gönlüne Anlatma olanları saklı kalsın de benliğince Sadece anlatmak istedim duygularımı Ses ver kulaklarımın işitmez oldu çığlıkların yetmez Bal yapan arılar gibi dört dönerim çevrende sana inat Kandırma beni sessiz ve sedasız gidişine yandım Susma kalk, kalk ki ihtiyaçlarıma cevap veresin Neşeli görünmeme bakma içim kan revan, biçare Duygularımın hâkimisin sen Derin Sevdam Al yazmalım, kara peçeli derin sevdam sana hasretim Bedenimin sıcaklığında sen varsın her daim Sorgusuz sualsiz İçim titrerken ararken gözlerim seni rüyalarımda dahi Ben yalnızlığına yeniğim ve sana hasret Sar sar kollarınla ısıt üşüyen yüreğimi ısıt ki Uyuyakalayım kollarında Sorgusuz sualsiz Acayip arayışlardayım dışlanmış insan manasında Martıların uçuşunu izlemek istiyorum beraber derin sevdamla Denizin içinde gizlenmiş olan çocuk tadında Hasretler var yüreğimde Ben özledim seni sen hasretimsin sorgusuz suallerimde Ve ben taş kesilmiş kumların birikintisi içindeyim Kalıplaşmış sanma sakın sözlerim dünya tarihinde bir ilk san San sandıkça gerçeklerin ihalesini alacaksın Sorgusuz sualsiz Kanayan yarama ilaç, susayan bedenime su gibisin Bu manada söz sahibi değilim gözlerinin parlaklığında Akan damlaların üzüntüsündeyim, haykırışlarımda Saçının her telinin gölgesinde hasretim sana ve çocuklarıma Bak yandı yüreğim sanma, gerçek sen oldukça Gerçek yokluğunda Tut ellerimi sorgusuz sualsiz, dokunu ver sadece Sıcaklığın ısısıyla hâlâ hasretim Sorgusuz sualsiz sorularına ve yine ben Sorgusuz sualsiz sana aşığım Derin Sevdam //Ali KUTAY// Paylaşımın Yeni Adresi www.bilimkenti.com |
şiirinizi dinlemekle kalmayıp bir de kendim okudum yüreğinizdeki nağmeleri incinin güzelliği kadar güzel aktarmışsınız . incinin güzelliği kadar güzel yazdığınız duygularınızı yazmanız dileğiyle....
rosida tarafından 7/30/2013 9:09:26 PM zamanında düzenlenmiştir.