Veda
Uzaktan sevdim seni
Nazım’ın memleketime duyduğu aşk gibi Uzaktan ! Dolmuşta:"Parayı uzatır mısınız" diyen yabancı kadar Yakındık aslında birbirimize Sen benim için yakın Bense senin için yabancı... Bugün belki de son kez görecektim seni Erken kalktım garip bir şekilde. Saçlarımı taradım, En güzel pantalonumu giydim Hava kapalıydı, yağmur yağar öngörüsüyle Bir de mont aldım elime Evden çıktım Ve ardından da karşına... "Ben gidiyorum" Dedim kendimden emin bir şekilde Şaşırdın ve yaklaştın O içimi yakan gülümsemenle Bana doğru attığın her adımda Patlamasına saniyeler kalmış bir saatli bombanınki gibi Hızlanıyordu kalbimin atışları Yanıma vardığında durdu nabız. Sense elini uzattın sadece Tokalaştık ve yanaklarımızı değdirdik birbirine He bir de "Görüşelim mutlaka, ara beni" Dedin alelade, yalandan bir ifadeyle... Kalakaldım Anlaşılan kırmızı kabloyu kesmiştin... Filmlerdeki gibi olmadı vedalaşmamız Oysa ne de çok isterdim Deliler gibi sarılmanı, "Gitme" diye haykırmanı, Ben de sana aşığım sözcüklerini duymayı. Ne çok isterdim Mavi kabloyu kesmeni ! Ben kendi gördüğüm pencereden hazırlandım Sense kendi gördüğün pencereden vedalaştın... |