KALKMADIKÇA HUSUMETLERKalkmadıkça Husumetler Önceleri aramıza bir ipekli eşarp girdi, Açık dedik, örtük dedik, eşarp alıp türban verdik... Milletimin arasına umulmadık bir harp girdi! Bu anlamsız çatışmaya bilmem ki kaç kurban verdik? Bağrış, çağrış gidiyorken fırsat geçti ellerine, Malzeme bitmesin diye çözmediler bu sorunu... Bir oy için türbanları doladılar dillerine, Geç anladık ermişlerin akıllarının zorunu! Dedelerim toprakları perhiz ile yalıyorken, Torunları memleketi dağıtıp herc-ü merç etti... Ecdadımın mirasını satarak oy alıyorken, Tüm karşıt biçareleri nezaretlerde felç etti! "Ayaklarının altına alıp kendi milletini," Halık’ ın kavimlerini sildiler Halık’ a rağmen... Sormadılar ahalinin nedir diye haletini, Komşu açken kendileri kaptılar serveti saman! Bilemedik nerden geldik, hangi soydan ya da boydan? Türk milleti doğranırken kucak açtık Araplara... Bütün kapılar açıldı düzendekilere beyden, Ne hazindir asil millet düştü ya dil-haraplara! Oysa ki biz mermer idik, ebruli bir sayfa gibi... Yok dediler mozaiksin, yekpare mermer de neymiş? Uyduk da şu Frenklere, gözü bağlı tayfa gibi, Meğer bunlar tüm mermeri dağıtmaya bahaneymiş! Demişti ki babam merhum; "adaletsiz hükumetler, Baş secdeden kalkmasa da asla ki payidar olmaz... Fitne, fücur, riya, fesat, kalkmadıkça husumetler, Cihana hükümdar olsa, kalplerde tac-i dar olmaz! " Antalya-2012/07 TDK: halet: hal, durum, vaziyet... herc-ü merç: darmadağın, allak bullak, karmakarışık... serveti saman: mal, mülk, varlık, servet. dil harap: kalbi kırılmış, gönlü yıkılmış. felç: inme, nüzul. payidar: kalıcı, sonsuza kadar yaşayacak olan... tac-i dar: taçlı, taç giyen padişah ya da hükümdar. Halil Şakir Taşçıoğlu |
Başörtüyü kaldırdılar bacımızın anamızın başından. Rahibe örtüsünü sardılar başımıza.
Bir bahane lazımdı niyetin kılıfına en sonunda buldular.
Iyi niyetli milleti düşman ettiler birbirine. Korkmak lazım Allah'tan korkmayandan .
Yüreğine sağlık hocam hoşça kal