Sana İhtiyacım Var
Sesin,
Dokunuşunu unuttuğum dokun, Kokun… Sana ihtiyacım var; hani, nerede ellerin? Yüreğime dokun… Düşün ki; Yalnızım, Çocuğum üstelik, Kan ağlıyor gökyüzü ve karanlık, zifiri… Düşün ki çığlıklar kopuyor kulaklarımda, - gitme! - git… - -me… Düşün ki; Açım, yürüyemiyorum ve konuşamıyorum bile! Çocuğum işte, Sen bir anne kucağı, Sen, ayaklarının altında saklı cennet yarısı, Alın yazısı, Kalp ağrısı, Gönül sızısı… Ahh anlatamıyorum, Sana ihtiyacım var, öldürecek beni bu sensizlik! Korkuyorum… Düşün ki; İki kişilik bir masada yalnız oturuyorum. Mumlar yangın yeri, cehennem… Ortada bir kadeh, Bir tarafı kırmızı bir ruj, ben tarafı kırık bir düş… Gözlerin diyorum, cennet. Bakışların sırat… Ben karşında teşebbüs ettiğin o en büyük günah, Sürünüyorum... İnceldiğin yerden kop artık! Yorgunum diyorum, Bitkin ve gözlerine düşmeye hazırım. Sana ihtiyacım var, Cehennem de olsan, cehennemde olayım… İzin ver, Bırak yansın avuçlarım, biraz sarılayım… Bilmezden gel beni, Sevmezden gel, Görmezden, duymazdan gel hatta, Ama gel işte, Çok ihtiyacım var sana… Düşün ki; Dibini bulan kurumuş bir denizsin sen Sahra’nın ortasında, Ben yağmur duasına çıkmış bir balık... Anla… Ezgin KILIÇ |
Zamanla büyüttüm seni iç dünyamda..
Önce gözlerin şeklini aldı,
Sonra ellerin
Sonra yüreğin
Sonra benliğin..
Kıyamadım hiç, koyamadım bir yere,
Sığdıramadım yüreğime..
Ve doyamadığım..
Matruşka bebekleri gibi,
Önce BEN,
İçimde SEN,
Seninde içinde, İçine koyduğum sevgim..
İç içe..
kendi şiirimden bir alıntı ile eşlik etmek istedim güzel şiirinize
çok başarılı bir paylaşımdı
tebrikler
sevgilerimle..