Ötenazi
Çık git uykularımdan bir an önce.
Vazgeç bir karabasan gibi göğsüme çökmekten Aklımın hanesine tecavüz niteliğinde yokluğun her gece… Bir kalemin boşalan mürekkebi kirletirken beyaz bir kağıdı, Kiralık bir şiirle zehirlerim seni sinsice… Kendi kara sularında kıyısız bir okyanusken gözlerin, Ve sen bir balık kavanozda ağzı kapalı. Bense o ürktüğün doyumsuz aç martı. Sanma ki denizdir yaşatan balıkları. Çok ağladım sevgilim arkandan, Onlar bir martının gözyaşları… Alışmalıyız dedin; Avutmalıyız büyüttüğümüz sevgimizi başka bedenlerde. Hangi ten evlat edinir ki şimdi bu aşkı? Seni unutuyorum! Yavaş yavaş, Azaltarak sevgimi aç bırakıyorum. Ne zaman sahipsiz bir veda görsem sokakta; Seni anımsıyorum. Bu yüzden hoşçakal deme sakın, sadece yaklaş. Son bir öpücüğü dudaklarından evlat ediniyorum… Söylediğim hiç bir şeyi üzerine alınma sakın! Bu aralar haddinden fazla depresifim hepsi o. Suikast niteliğinde cümlelerimin hepsi kurusıkı, Yoğun bakımda seni yaşatmaya çalışıyorum. Ne zaman senden bahsetsem, Bütün kelimelerime intihar süsü veriyorum. Ve ben, Bir ameliyat masasında göğsü açık unutulmuş hasta gibiyim. Hadi göm ruhunu göğüs boşluğuma! Kendimi bir de senin ruhunla göreyim. Hiçbir şey kavuşturamaz çekilmiş bir fiş kadar bizi! Şimdi bir tek beklentim var senden, Küçük bir hediye, Ötenazi.. Ezgin KILIÇ |
tebrikler dostum harikaydı zevkle okudum