GÖZ DESTANI
Yüzyıllardır aşıklar gözlerini yazdılar
Benimse mezarımı, gözlerine kazdılar Mıh dendi gözlerine, kabir dendi, ay dendi Sürmenin dövecinde, benim ruhum çiğnendi Kaşların gül dalıdır, yaprağı sararmasın Kırpma o gözlerini, kainat kararmasın Kirpiğin ulak mıdır beni sana anlatır Gözlerinin ışığı Kudüs’ü aydınlatır Yüce Tanrı ömrümü gözlerine mi kurdu Görseydi gözlerini mecnunlar kör olurdu Sultan Fatih olaydım kuşatırdım tenini İstanbul’a değişmem kirpiğinin telini İsa gibi garibim, gözlerine muhtacım Süleyman’dan zenginim, gözlerin kral tacım Kaşların mahkemeyse bakışın ifademdir Gözyaşın abdest suyum, gözlerin seccademdir Hak verdim katillere, neden katil oldular Gözlerine gafletle bakanları vurdular Gözlerinsiz her anım cinayete gebedir Gözyaşının damlası katliam sebebidir Göz çanağın rahlemdir, hatimine dursunlar Ölürsem cesedimi çapağına sarsınlar Gözlerin fincan dibi, bakışı kırk yıl hatır Gözbebeklerin bana, Kâbe’mi hatırlatır Gözlerinin bebeği tespihimin taşıdır Tabutumun örtüsü, mezarımın başıdır Gözlerinin rengini yeşile boyamışlar Kirpiğinden namluyu alnıma dayamışlar Cinayet ikliminde göz kırpışın borandır Gözlerin Kızıl Elma, göz bebeğin Turan’dır Bir testi olsa gözün, onda sunulsa ölüm Ben eceli şerbetçe, içenlerdenim gülüm ve çalındı kapılar, ölüm başıma durdu Azrail’e ne gerek, beni gözlerin vurdu Şiir: SERDAR AKKOÇ - (Hançeri) Kemençe - Müzik: Muhammet KARAÇENGEL Yorum: Dolunay ÖZER 2010 |