ÇİLESEM SANA DOĞRU
(Üstâd Necip Fâzıl Kısakürek’in aziz ruhuna...)
Sen “Beklenen” ulema, ben “Bekleyen” suna’yım Sen “Sakarya Türküsü”, ben suyuna kanayım Sen “Yunus”a yanmışsın, ben de sana yanayım ….. Açsa “Karacaahmet”, açsa mübarek bağrı ….. “Kaldırımlar” üşürken, “Çile”sem sana doğru. “Tam Otuz Yıl” beklesen, tesbih taşın ben olsam “Sonsuzluk Kervanı”nda mağrur başın ben olsam Sen abdeste yönelsen, ibrikbaşın ben olsam ….. “Aynadaki Halime” senden ulaşsın çağrı ….. “Kaldırımlar” üşürken, “Çile”sem sana doğru. “Zindandaki Mehmed”im, “Destan”larım fermansız “Fikir Sancısı”ndayım, “Muhasebe”m dermansız “Feza Pilotu” olsam, sensiz göğüm harmansız ….. Yokluğun genlerimi, iflas ettiren ağrı ….. “Kaldırımlar” üşürken, “Çile”sem sana doğru. Sen “Kafa Kağıdı”msın, “Gölgeler” dökseler de Peşindeyim el aman, bağrımı sökseler de “Allah Derim” susarım “Ağzımı Dikseler” de ….. “Altın Silsile’de” “Nur”, Ashab çölünün ‘uğru’ ….. “Kaldırımlar” üşürken, “Çile”sem sana doğru. Sen “Yunus Emre”den iz, nârında pişeceğim Sen “Canım İstanbul”sun, ben kuytu köşeciğim Bir “Ayrılık Vakti”nde “Hatrına Düşeceğim” ….. “Gurbet” ufuklarının “Mürşid”i öpen tuğru ….. “Kaldırımlar” üşürken, “Çile”sem sana doğru. Hançeri’m’z “Mansur” der, “O”nun “Kervan”ı olsam Sen dervişçe görünsen, ben horasani olsam Bir gece düşlerimde, ’Necib-i Sâni’ olsam ….. Bir yanımda “Müjde” var, “Perdeler”im dosdoğru ….. “Kaldırımlar” üşürken, “Çile”sem sana doğru. #Hançeri |