ileri düşlerdağ toprağından badanalı ve kaderimiz gibi kalın duvarlı kaypak zemherilerin bahşine kalan bazen buz bazen yarı sıcak odalı teker teker düşerdi ağbimin elinden her sabah saatli maarif dalları o düştükçe biz çoğaldık biz gittikçe o azaldı adamlar tanıdık adamcıklar tanıdık sofralara hançer sokanlar gördük utandık kalın ince kitaplar okuduk incenin fikri gizli kalının aşikâr ve mim düşenlerin yerine kartal kanadı koyduk ben demir dizdim dizi dizi yollar oldu gelin geçti hasta geçti dağlar aktı selvi selvi görmediler bizi tarihi yiyen yapraklı kus midenden geri beni ya da çiz yeniden evrenimi kasım |