Çay Sükutu
Koyduk da bir kenara neyi tamburu udu.
Demliğin dünyasında nice güzellik bulduk. Semaverin bestesi sineye haz dokudu. Efsaneler şehrinde Leyla ile kavrulduk. Çaydanlığın isinde hayal ötesi hayal. Kainata nakıştır sırça saray perisi. Çayın billur teninde misilsiz rüyaya dal. Dağıtsın ufkundaki bakışı yoran sisi. Mecnun olup çöllerde vaha aradık durduk. Gül misalin gölgesi yağmuru oldu nazın. İrfanın mektebinde aklı taşra savurduk. Sükutunu okuduk dudaklarda niyazın. Bize kimden yadigar bu mecnun misali hâl. Ne Leylalardan geçtik visalin kor çölünde. Dillerde kalmasa da dua etmeye mecal. Kulaç attık daima aşkın mavi gölünde. Şarkıların ritmini karıştırdık çay ile. Sükutun kapısını sessiz sedasız çaldık. Sözcükleri derledik güneş ile ay ile. Çayın sessiz hâlinden misilsiz ilham aldık. Ankara, 10.07.2013 İ.K |