denizi gördüm..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın senden sonra…
Farklı doku/nuyor kelimelere parmak uçlarım ve zorluyor beni bilmem kaç zamAnlı heceler ki peki o biçimsiz işaretlere ne demeli? söküp onları derinden, anlamlı bir cümle kurma telaşları, satır/satır sana dökülürken ki senden sonra, tüm boşluklarıma akıyor ırmaklarım. bil/iyorum keskin bir süreç bu/devrim…iç-sel ayaklanma..bir hayat avareliği gibi soluk alma biçimi/ hırıltılı ve derin/ıslak sırılsıklam odaklanma anı ki büyür bebekleri g¬özlerimin, güzel haller arifesinde, sana doğru yaptığım o yolculukta mekaAnsız/zamanSız.. her virgül çakıl taşı olur derinlerinde okyanusun ve ses/lenişler nokta..iksir değil bu sır da..konu sen olunca büyüsü düşer harflere kokunun ve genişler yüreğimin hacimleri seni çekmek için/derinlerine, kendime ki yazdığımda sana/aktığımda mektup mektup, sana dökülen her harf ..su/damla ve metin/ler tutkusu olur yaşamın/tutuklusu müebbetlerde ve ben, An/ -Karada denizi gördüm… yüreğimin seyir defterine/derin bir not düşüyorum şimdi ‘’denizi gördüm’’ dizleri kanamış bir çocuk gibi mahcup açmamış akşam sefaları gibi yüzün ki g-özlerinden belli oluyor kirpiklerinde taşıdığın bulutun rengi -mavi birkaç damla olup düşüyor toprağıma ki yeşeriyor gövdem Azizliğinde suyun/ -suyum Islak uyanıyorum uykularımdan unutarak uyuduğumu ve bir yaprak/kelebek /bebek olarak uyanmak/ masum… An/ -Karada denizi gördüm... uçurumlarına düşerken/keskin sınarken en ücra köşelerini aklımın avuç/avuç -iz -lerini ve dudAk izlerini/ ıslak/ sırılsıklam çekiliyor gövdem dayamışım gibi dizlerimi duvarlarına yüreğinin… ve bil ki her kızıl ba/Tan güneşi ve mavi denizi sen diye karşılayacağım ay vakitlerinde -An Karada… (…) |
tüm kelimeler gerçekliğini yitirir mavi bir düşün kucağında
düşler ki izlere gebedir gözler’inde
ey güneşi doğuran çocuk dizlerinde
ve ey yakamozları muştulayan rüzgar saçlarıma
derin ay tutulmalarında…
asırlardır koşmak bıkmadan ömrüne
ömrümden ekleyip gülüşlerine
ve harflerimden sözlerine
sözlerinden özlemin derinliğine
sana
sadece sana akarken nil tüm maviliğiyle
söyle
gök’yüzünden anka’yı gördün mü
ve tüm küllerini üfleyerek dudaklarının arasından
söyle
sen de ben gibi
ben’im gibi
yüz defa
bin defa
öldün mü
öldün mü
doğarken güneş kanayan dizlerinde
ve çocukça güldün mü
hayata
dünyaya.
sonsuz umutla