BABA :Siz hiç tanımadığınız birini hem sevip hem de ondan nefret ettiniz mi? Ölesiye… İsmini her duyduğunuz da boşluğa düştünüz mü? Dinlemek için hayatını tanıdık birilerini aradınız mı? Sonra sağır olmak istediniz mi anıldığında. Onun gibi olmamak için çabaladınız mı; ona delice ihtiyacınız varken. Benzetilince ona nefretinizden yandınız mı? İyi söyleseler hakkında yanınızda yok diye kızarsınız. Kötü söyleseler utanırsınız. Siz hiç tanımadığınız birini hem sevip hem de ondan nefret ettiniz mi? Ölesiye… Anlamsızdır bu duygular size kim içindir ne içindir bilemezsiniz boşluktur… Saçma bir sadakatle bağlı oldunuz mu olmasa da hayatta, bir avuç toprakla konuştunuz mu o diye. Defalarca cevapsız kaldı mı sorularınız çaresizlikten kıvrandınız mı? Küfür ettiniz mi ölesiye sonra ağladınız mı kötü söyledim diye… Hiç anlamı yokken koydunuz mu fotoğrafını başköşeye bakıp, bakıp anlamaya çalıştınız mı hayat ne kadar saçma diye. Siz hiç tanımadığınız birini hem sevip hem de ondan nefret ettiniz mi? Ölesiye… Taşıdınız mı her hücrenizde izlerini. Her sorulduğunda boğuldunuz mu? Hatırlattı mı hayat size ne kadar varlığının gerekli olduğunu o yokken yerine başkalarının oldurmaya çalıştığını bunu da eline yüzüne bulaştırdıklarını gördünüz mü? Anlamsız bir ifadeyle yetim kaldığınızı anlatmak zorunda kaldınız mı baba kelimesinden nefret ettiniz mi? Hem her sacınızı okşayana demek isteniz baba sonrada nefret ettiniz mi tüm babalardan çocuklardan. Zaman, zaman vuruldu mu yokluğu yüzünüze tokat gibi. Siz hiç tanımadığınız birini hem sevip hem de ondan nefret ettiniz mi? Ölesiye… |