SUYUN YÜZEYİNDEKİ O GARİP HELEZONLAR
SUDAKİ GARİP HELEZONLAR
Bahçenin arka kısmında bir dolu sarmaşıkların dolandığı kilimli divanların olduğu mabedimde konuğum vardı şimdi kollarımda yine, siz delisiniz diyordum yaşımız kaç oldu hala sürtüşmeler niye?kocasıyla konuşmaya karar verdim doğrumu olurdu bilemiyorum ama derdiniz ne diyecektim,kahve kokusu ikimizede iyi gelirdi, mutfakta teli bir cesaret açtım nasılsın diye sordum Füruzan yanımda dedim kapa konuşmak istemiyorum dedi sert çıkışlarıyla ben hayatımın yanlışını yaptım belkide dedi yalnız konuşalım deyince baştan olur dedim en saf halimle ,sonra vazgeçtim,telefonumu kapattım tam buluşma saatinde lanet olsun şu kadınlara diye bağırıyordu,ne yapabilirdim ki .. o anki yüzümün hali berbattı,sana bu güzel tatlı kadın niye yetmiyor delirdin mi saçma sapan insanlarla ne işin var diye bağırdığımda sen karışma diye bağırıyordu..en kötü sesiyle.. SUYUN YÜZEYİNDEKİ O GARİP HELEZONLAR Canım sıkıldığında elimde renkli küçücük taşlar duvara fırlatırdım hele gölet su birikintisi varsa daireler büyür ne varsa içimden atardım en fazla şarkılar yüklü kulaklar mırıldanırken o dudaklarda Ben uçsuz denizleri onun için mi çok seviyorum karanlık tüm bulutları temizlesin diye tuzlu rüzgar suların eteklerinde bembeyaz dantelalı köpükler yüreğin tertemiz okyanusunda maviliklerini saklar Öldürücü ışınlar sararken parlayan şekilleri kainat sanki parçalandı ne kötüydü sözleri elindeki melek baksa aslında o bir dünya güzeli illa hayatı zorlar yüksek basamaklarda şimdi Bıçaklar arkasından o güzelim canım haziranı çiçekli aşklarla donanmış atlı faytonlar varken pembe yanaklara solsun diye söyler soğuk sözünü kabusun kanatlarına bindirir zorla görsün diye canlı iken ölüsünü.. 1947_2013 yine kayıp sayfalarım Saliha hanım |
okudum gönülden kutluyor saygılar sunuyorum..